15 Ekim 2016 Cumartesi

Orhan Burian, Günlük (1950-1952)

     Eylülde Bursa'ya yaptığım bir seyahat kitaplığıma epey yaradı: Uzun süredir aradığım, fakat yeni baskısı olmadığı için bulamadığım Orhan Burian'in hem Günlük (1950-1952) hem de Mektuplar'ına Bursa'nın ilk Yapı Kredi Yayınları Kitabevi'inde denk geldim. [Burada yine baskısı bittiği için bulamadığım birkaç başka YKY kitabını daha kitaplığıma ekledim, onları başka bir yazının konusu edelim.]


     Orhan Burian (1914-1953), Kabataş Lisesi'ni tamaladıktan sonra, Cambridge'e İngiliz Dili ve Edebiyatı okumaya gider. Üç yıl geçirdiği Cambridge'ten sonra, Ankara'da DTCF'sinde göreve başlar. Fakültede verdiği derslerin dışında bir de Türk-Alman Derneği'ne Türk edebiyatı dersleri verir; Muhsin Ertuğrul için tiyatro eserleri çevirir; kitap çevirileri ve makalelerle uğraşır. Ünlü Ufuklar ardında Yeni Ufuklar dergilerini çıkartır, Yücel dergisine çeviriler yapar. Daha yazamadığım bir sürü işi-gücü kırk yıllık kısacık bir ömürde tamamlamaya çalışır. 

     1950 yılının başında "çok kolay unutan bir hafıza için geçen günleri, hiç olmazsa onların hadise iskeletlerini kaydetmek iyi olur," (25) diyerek başladığı günlüğünü 1952 Kasım'ına dek tutar. Ömrünün son iki yılını kapsayan bu günlükleri okumak hakikaten keyifli. Burian, akademik olarak seyahatnameler üzerine çalışır, kendi günlükleri de--bilerek yahut bilmeyerek--birer seyahatnameye dönüşür: ilk defter Ankara'dan Londra'ya yaptığı araba yolculuğunu, bu yolculuk sırasında başından geçenleri, gördüklerini, aldıklarını, yediklerini-içtiklerini anlatır. İkinci defterdeyse Türkiye'de yaptığı çeşitli seyahatleri Ankara'dan Çorlu'ya, İstanbul'a, Edirne'ye, Edremit'e, Bergama'ya yaptığı yolcuklukları anlatır.


Gördüklerini detaylı bir şekilde tasvir etmeye çalışır; gördüğü insanların dış görünüşlerini neye benzediklerini okurken gözünüzde canlandırabilirsiniz. Bunu gördüğü mimari yapılar için de yapar Burian, belirtmek gerekir ki, mimariye duyduğu alaka gözden kaçmayacak kadar büyüktür. 

Londra seyahatının neredeyse her akşamında bir konsere, baleye yahut tiyatroya gitmiş, bunların kısa yorumlarını günlüğüne not etmiştir. Bazıları: (oyun) Orson Welles'in Othello'su; (oyun) T. S. Eliot, Cocktail Party; (bale) Ballets de Champs Elysees; (konser) Sibellius, Bartok, (oratoryo) Sir Edward Elgar, Dream of Gerontuis. Dönüş yolculuğunda, uçaktayken çıkarttığı listeye göre İngiltere'deyken 25 tiyatroya (£ 15.8) 16 bale ve konsere (£ 5.11) gitmiş. Bu yalnızca yurtdışındayken yaptığı bir şey de değil, Ankara'ya döndüğünde ya da İstanbul'dayken de sık sık bir oyuna yahut konsere gidiyor. 


Burian'ın Günlük'ünden alıntılanacak çok şey var, ama hem yazarına hem hazırlayan Prof Zeki Arıkan'a haksızlık olmaması için kitabı almanız daha hayırlı olacaktır. Fakat Köylüyü Okutma Cemiyeti'ne yazdığı şu yazıyı alıntılamak istiyorum: 

     1950 Kasım'ında Köylüyü Okutma Cemiyeti diye bir cemiyet kurulacakmış. Fikir almak için DTCF'sinden bir grup toplanmış, Burian'da bunların içinde. Heyete fikirlerini yazarak iletiyor, o zaman ne söylediyse ne önerdiyse, hâlâ çok güncel. Diyor ki "Okuma bir vasıtadır. Aydınlanmak üzere bir kullanılacak bir vasıta" (41). Şimdi vasıtaların çoğaldığını da göz ardı etmiyor, sergi, sinema, radyo da birer aydınlanma vasıtası sayılabilir diye de ekliyor. Günümüzü görse teknolojiyi de bunun bir parçası haline getirirdi bence. "Halkta okumaya, aydınlanmaya alaka uyandırmak başarabileceğiniz en tesirli, en hayırlı iştir," (41) diyor. Yalnızca halkta değil herkes için geçerli bir yöntem bu, alakanın önünü alamazsınız. Burian ekliyor, "Köylü traktörü ne için istiyorsa, kitabı da onun için istediği gün okumaktan bir fayda görmüş olacaktır" (41). Zannediyorum, eğitimcilerin ve ebeveynlerin dikkatini çekmiştir. Yazısının tamamı için: 


   
  Orhan Burian'ın kaleminden çıkan bu iki kitap bir de Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları'ndan çıkan Denemeler Eleştiriler (Ankara, 2004) kitabı var. Prof Zeki Arıkan girişimleriyle Burian hakkında birçok kaynağa ulaşılabilir oldu, gerek bu hazırladığı kitaplar gerekse 2004 yılında yaptığı anma toplantısı, O'nun hakkında ziyadesiyle yazılı kaynak çıkmasına vesile oldu. Burian'in yeğeni Kısmet Hanım, dayısının kitap ve arşiv malzemelerini 
Yapı Kredi Yayınları'na (YKY) bağışlamış. YKY Burian'in edebi mirasının vekilidir ve--kendisine çalışmalarından dolayı teşekkürü borç bildiğim--Prof Zeki Arıkan'ın çalışmaları sayesinde Burian'in üç kitabı da buradan çıkmıştır.  En son 2006 yılında Orhan Burian'in kitabı basılmıştır, yeniden baskıya hiçbir kitabı girmemiştir. Dilerim ki Burian üzerine yapacakları çalışmaları devam ettirirler, istenirse ve elimden gelirse ben de çalışmalara dahil olmaya hazırım.

Şimdi sıra Mektuplar'ında.


--

Burian, Orhan. Günlük (1950-1952). Haz. Zeki Arıkan. İstanbul: YKY. 2006. Baskı.
Burian, Orhan. Mektuplar. Haz. Zeki Arıkan. İstanbul: YKY. 2006. Baskı.









2 yorum:

  1. Güzel yazı, teşekkür ederim. Geçenlerde sevdiğim bir dostum bana "Yeni Ufuklar" dergilerinden armağan edince, 40 yıllık hayatında ne güzel işler yapmış diye Orhan Burian'i minnetle anmıştım. Dediğin gibi YKY elinde tuttuğu mirastan daha çok paylaşım yapmalıdır.

    Epeydir yeni yazı yoktu, özlemişim. Sitenin yeni tasarımı da çok hoş olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2006'dan yana pek hareketlilik yok ama umarım yeni çalışmalar çıkar.

      Teşekkür ederim. Arada sitenin tasarımını değiştirmeye çalışıyorum, yine dönüp dolaşıp aynı şeyleri beğeniyorum ama biraz fark etmiş oluyor. :)

      Sil