Yazı Masası a.k.a. "Olay Mahalli"

Masa başında çalışan insanlarda en çok merak ettiğim şey masaları oluyor, üzerinde ne var, hangi kalemi ya da defteri kullanıyor, nasıl bir fincandan çay ya da kaave içiyor, önünde hangi resimler var, masasında çiçeği ya da biblosu var mı, vs. türettikçe türetebilirsiniz.

Ben de vaktimin çoğunu masa başında geçiriyorum, bu kah odamdaki masam oluyor kah köşe başındaki (ya da Moda'daki) bir kafenin masası.

İstedim ki bir sayfa açayım ve bu masa başı çalışma hallerini bir araya toplayayım, şimdilik benimkiler var ama siz de masa başı çalışmalarınızı yollarsanız onları da eklerim, büyük bir kolaj olur. :)


Mürekkebiniz bol olsun!




1 Haziran 2018 
A desk of one’s own at Warburg Institue Library 


23 Mart 2018


3 Mart 2018


23 Ocak 2018 


15 Ocak 2018 



14 Aralık 2017 



1 Aralık 2017 
Bacon 'the greatest and meanest of mankind', is he? 


28 Kasım 2017



25 Kasım 2017 - 
Günaydın 


24 Ekim 2017

17 ekim 2017


29 Ağustos 2017



15 Temmuz 2017 



12 Temmuz 2017



15 Haziran 2017
🍃



13 Haziran 2017 -
"Çok uzun uğraşmak istiyorum, çok yavaş yavaş kurabilmek istiyorum. Tabii yazıya oturmadan öncesinin bir hazırlık olmadığını söyleyemem ama, o hazırlıkların ancak yazıya geçtikten sonra işe yarayıp yaramaması söz konusudur. Yazıdır söz konusu olan; hazırlık beş para etmeyebilir yazı yazılmadıkça, yazıya oturulmadıkça." 🍃 [Bilge Karasu, Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir. Söyleşiyi yapan, Mustafa Arslantunalı. Kırmızı Kedi Yay., 2017]



1 Haziran 2017 
Cafe Nero with Parker 25 flight



30 Mayıs 2017 -
"Avrupa'nın büyük edebiyatlarında 'Renaissance' tercümecilikle başladı."



22 Mayıs 2017 - 
Biraz Floransa havası aldıktan sonra masa başına dönüş.


5 Mayıs 2017



21Şubat 2017

27 Ocak - Son okuma 


19 Ocak 2017



20 Mart 2017 - 
Bir sabah


12 Mart 2017 - 
Biraz ara


27 Mayıs 2016 - 
Göztepe



4 Nisan 2016 - 
Göztepe



30 Mart 2016 - 
Göztepe



13 Mart 2016 - 
Suadiye



01 Mart 2016 - 
Göztepe 

28 Şubat 2016 - 
Göztepe


20 Şubat 2016 - 
Göztepe 
Neredeyse her sabah çalışmaya başladığımda karşımdaki bu yazıyı okuyorum: "Your thesis exists to prove the hypothesis that you devised at the outset, not to show the breadth of your knowledge." Üstad Umberto Eco'nun "How to write a thesis" kitabı sonunda İngilizceye çevrildiğinde çok mutlu olmuştum; tam da benim tez yazdığım evreye geldiği için ve tabii ki Eco'nun direkt tez yazma üzerine verdiği nasihatleri alabileceğim için. İlk okuduğumda heh tamam demiştim, "yazarımı" buldum, benim gibi belli bir süre sonra kurgudan sıkılan birisi için tam bir kurtarıcı Eco: kurguyu kurgu dışı, kurgu dışını da kurgu gibi anlatabilen, sırf kendini zorlamak için kesişen hikayeler yazan, okuyucusunu durmadan besleyen bir yazar. Ecoyla ilgili ne anlatsam hep bir şeyler yarım kalacak, siyasî tercihini filolojiden yana kullanmama yardım ettiğin, yolumu aydınlattığın için kamyon dolusu teşekkürler!




















20 Ocak 2016 - Göztepe



25 Kasım 2015


Kasım 2015



Eylül 2015 - 
"Düşünce, kurtarıcısından sonra, sistemin kendi kendine çizdiği tutarlılık çemberini kırdı ve hayatın çelişkileri ve belirsizliğiyle beslenerek hakiki bir tecrübe haline geldi. Tutarlı bir cevap yoksa, hayatın kendisi sorumsuzca tutarlılıktan muafsa, o vakit Cioran gözyaşlarını düşünceye dönüştürdüğü yazısıyla, geldiği gibi hayata maruz kalabilirdi." - GYD #IanEdebiyat


Ağustos 2015

Temmuz 2015

Temmuz 2015


(10.07.2015 - Masa halleri)


(16.06.2015 - Back to work, again)



(09.05.2015 - Sonunda masa başına dönüş)


(14.04.2015 - 1, 2, 3 deşifre!)


(08.04.2015 - I need to catch up.)


(25.03.2015 - Quiet house, strong coffee, lots of reading.)


(23.03.2015 - Bacon kaaveyi dikizlerken)



(21.03.2015)


(17.03.2015 - Finally!)


(25.02.2015 - güneşli Le Pain)


(21.02.2015 - Mambocino, nam-ı diğer ofisimiz)


(19.02.2015 - Teze geri dönmek zor, çok zor. Ama yazmak da lazım.)


(15.02.2015 - Dergimizi arkadaşlarıyla bir araya getirdik, kaave içtik.)


(13.02.2015 - Bit makale bit! Sadece keyif için okumak istiyorum, bir süre.)


(11.02.2015 - Kar tatili çalışmaya engel değil.)

(10.02.2015 - Masanın üzeri uzun süredir aynı. Bit makale bit.)



(07.02.2015 - Derginin yeni sayısı çıktı, gelecek sayı için konu toplantımızı da yaptık.)


(25.01.2015)


(18.01.2015 - colourful sunday)


(15.01.2015 - Nergis kokularıyla çalışıyorum bugün :) )


(10.01.2015 - Bol sulu bol turnalı cumartesi masası)


(03.01.2015 - Mürekkepbalıkları toplandık, yeni sayının sayfalarını oluşturduk, çok az kaldı çok. :) )


(02.01.2015)



(28.12.2014 - Renklikitap )


(28.12.2014)

(27.12.2014)

(25.12.2014)


(20.12.2014)


(18.12.2014)

(14.12.2014 - Hello sunday!)

(03.12.2014 - Tezimin de size selamı var, şimdi izninizle biraz hasret gidereceğiz.)

(13.12.2014 - Today's setting) 

(07.12.2014 - 
Morning coffee and morning sunshine, perfect couple to read with)


(04.11.2014 - Best part of writing your thesis is that you are always entitled to drink coffee and buy more books)


(27.07.2014 - Cambridge)


 (25.06.2014 - Essay on Love, mornnig coffee, and all the shades of orange.)


(20.06.2014)
(09.05.2014)


(27.04.2014 - Bitmek bilmeyen paper çalışması)

(12.04.2014)


(05.04.2014 - The most lovely season at the balcony)


(29.03.2014)


(09.03.2014 - Let's see what is the hullabaloo about Middlemarch)

(15.02.2014)
 (07.02.2014 - Back on track with Bacon)

(26.01.2014 - Son paper için hep beraber)

(20.01.2014)

(19.01.2014)

(09.01.2014)

(07.12.2013 - Reading this interesting play with this interesting cup.)

(15.10.2013)

(11.07.2013 - Gezi)


(24.05.2014 - Kavacık)

(16.05.2014)

(04.04.2013 - My leisure day found herself companions: Aurbach, double espresso, and Bach.)

(06.03.2013)

(03.03.2013)

(08.12.2013)

(01.12.2013)

(30.10.2012)

(22.10.2012)

(16.10.2012)

(09.09.2012)

(05.09.2012)




1 yorum: