10 Ekim 2013 Perşembe

KKME

Bu yayın edebî bir yazı değil de onun en büyük eşlikçisi kaave üzerine bir yayın olacak. Geçen gün markette gördüm, Kuru Kahveci Mehmet Efendi'nin filtre kaavesi ve espressosunu, filtre kaavem bitti diye bunu aldım, sert çıkar diye umarak. Kaave benim için neredeyse vasata yakın. Çok "standart", herhangi bir aroması falan da yok, sert olduğu da söylenemez.

Belki de ben sert sevdiğim için böyledir, bilemiyorum, başkası denese hoşlanabilir. Balzac gibi günde 50 fincan kaave içmiyorum ama içtiğim kahvenin de tatmin edecek seviyede olmasını tercih ediyorum. Geçenlerde twitterda "hayat, kötü giyinmek için çok kısa" yazmıştı. Söylemi kaave ile değiştirerek diyorum ki: Hayat kötü kaave içmek için çok kısa. (vay be) 

Yine de şu anda evde başka kaave olmadığı, çıkıp almaya da vakit olmadığından bunu içiyorum. Yanına da Christopher Hill'in güzel kitabını koyuyorum ve okumaya devam ediyorum. Bir ara bu kitabı ve Dünya Altüst Oldu kitabı üzerine yazacağım buraya, İngiliz Devrimi ile ilgili ilginç gerçekler var. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder