24 Mart 2015 Salı

Francis Bacon ve Earl of Essex meselesi

1579 yılında Kraliçe I. Elizabeth'ın Mühürdarı Sir Nicolas Bacon'ın anî ölümü nedeniyle ikinci evliliğinden olan en küçük oğlu Francis Bacon'a ne para ne de mevkii bırakabilir. Francis'in annesi Lady Anne Bacon, Elizabeth'in başdanışmanı olan William Cecil'in karısı Mildred Cecil'in kız kardeşidir. Bu bağ Sir Robert Cecil ile Francis Bacon'ı teyze çocukları yapsa da Bacon tüm siyasî kariyeri boyunca bu akraba ilişkisinden faydalanamaz. Aksine bu ilişki onun için daha da zararlı olur, zira Ceciller Bacon kadar hırslıdır; William Cecil ölmeden önce oğlunu iyi bir statüye getirmeyi kafasına koymuştur. Yani Bacon'a yardımcı olmama nedenleri akrabalarını kayırmamak gibi adil bir sebep değildir. Yine de bahane olarak bunu dile getirmişlikleri de vardır.

Cecil ailesi Elizabeth dönemi sarayının en önemli aktörlerinden biridir, bir diğeri ise Kraliçenin gözdesi olan Earl of Essex'dir. Saray içinde bu iki uç arasında bir güç savaşı vardır. Bacon bu iki hizipten birinci derece akrabalığı olan Cecilleri değil de ona oldukça cömert davranan Essex'i seçer. Kardeşi Anthony Bacon (1558-1601) de ülkeye döndükten sonra 1592'de Francis'e katılır. Bacon kardeşler Essex için vazgeçilmez adamlar haline gelmişlerdir. Francis Bacon ve Essex'in birlikte çalıştıkları dönem içinde ufak tefek anlaşmazlıklarının olduğu, bunları çözmek için Bacon'ın sürekli öğütler verdiğini mektuplarından okuyabilirsiniz.  Benim bu yazıda ilgilenmek istediğim Essex'in Kraliçe Elizabeth'e karşı ayaklanması, vatana ihanet suçundan yargılanması ve idam edilmesi ve Bacon'ın tüm bu olanlardaki rolü. 

Robert Devereux, 2. Earl of Essex, Kraliçe Elizabeth'in gözdesi olarak sarayda epey sükse yapmıştır. Kraliçenin ona olan ilgisini siyasî isteklerini ve hırslarını gerçekleştirebilmesi için kullanır. 1599 yılında kendisini Lord Lieutenant of Ireland rütbesiyle İrlanda'ya göndertmesi de bunun bir örneğidir. Ne var ki bu olay Essex'in sonunu hazırlayan olaylar sıralamasının başındadır. İrlanda'daki İngiliz yönetimine karşı çıkan Nine Years savaşlarını neticeye bağlamadan İngiltere'ye dönmesi Kraliçe tarafından öfkeyle karşılanır ve bu olay üzerine Essex ev hapsine mahkum edilir. Bu arada İskoçya Kralı VI. James ile mektuplaşır, James'in İngiltere'de olan meseleleri öğrendiği ana kaynağı Essex'dir. 1601 yılında özgürlüğünü geri aldığında da Essex Ayaklanması'nı başlatır, kısa sürede yakalanır ve mahkemeye çıkartılır. Francis Bacon, kardeşi Anthony'nın aksine, Essex'in yakalandığı duyulunca önce kaçar ama sonra  onun davasındaki savcılardan birisi olarak Kraliçe tarafından atanır. Essex'in suçluluğunu kanıtlamak için Elizabeth'in kontrolünde  A Declaration of the Practices and Treasons Attempted and Committed by Robert, Late Earl of Essex isimli risaleyi yayınlar. Kardeşi Anthony Bacon Essex'i terk etmez fakat kötü sağlığı sebebiyle onun adamlarıyla da yargılanmaz--ya da idam edilmez. Zaten olaylardan çok kısa bir süre sonra ölür.

Takvimler 24 Mart 1603 gösterdiğinde İngiltere tarihinde I. Elizabeth ile Tudor dönemi kapanmış ve I. James ile  Stuart dönemi başlamış olacaktı. James'in İngiltere tahtına oturması durumu başka bir yazının konusu olsun, bu yazıyı ilgilendiren kısmı tahta geldikten sonra belli isimlere unvan dağıtması;bunlardan birisi de Bacon'dır. Çok övündüğü Sir unvanını kardeşinin yüzü suyu hürmetine elde eder, zira Anthony Essex'i vatan hainliği ile suçlandığı evrede yüzüstü bırakmamıştır. Essex'in yakın dostu olan I. James arkadaşının zor zamanlarında yanında olanları unvan dağıtarak ödüllendirmiş, Bacon da kardeşi sayesinde bundan nasiplenmiştir. Daha sonraları Bacon Essex'e haksızlık edildiğini düşünmüş olacak ki (!) 1604 yılında Francis Bacon his Apology in Certain Imputations Concerning the Late Earl of Essex isimli bir risale yayınlayarak Essex'e ne kadar haksızlık edildiğini kaleme alır. Bu risalenin siyasî amacı olduğu apaçık ortadadır: yeni kralın gözdelerinden birisi olmak. 

Tüm bu olay, Francis Bacon'ın kendi çıkarı uğruna her şeyi yapabilecek bir insan olduğuna dair güzel ve önemli ipuçları barındırır. Bunun gibi karıştığı bir çok siyasî konuda benzer tavırlar sergileyerek kendi çıkarlarını korumuş ve başkalarına da aynısını salık vermiştir. Boşuna değil, Essays'ı yazarken onun Montaigne'den etkilendiğini hatta "kopyaladığını" söyleyenlere "Olsa olsa Machiavelli'den etkilenmiş olabilirim," diyordu.


      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder