CEVAT ÇAPAN
11.09.2003
İbrahim Abdu'l Fattah Tukan (1905-1942), Filistin halkının bağımsızlığı için savaşım veren aydınların başında gelen şairlerden biridir. Divan sahibidir. Geleneksel Arap şiirinin ustalarından olduğu gibi, çağdaş Arap şiirinin de önemli ustalarından sayılır. İngiliz emperyalizmine karşı verdiği savaşımla ünlenmiştir.
17 Haziran 1930 Salı günü, üç Filistinli Arap, İngiliz emperyalistlerince asılır Fuat Hicazi, Muhammed Camcum ve Ata al-Zir. İbrahim Abdu'l Fattah Tukan, bu olayı ''Kanlı Salı'' adlı şiirinde yansıtmıştır. O günleri anlatan İbrahim al-Raheb, şunları yazıyor ''Bu üç yurtsever şehit, ardı ardına, birer saat arayla, her saat başı, üç saat içinde asıldılar. Filistin camilerinin minarelerinden, sâlâ veren müezzinlerin 'Allahû Akbar' sesleri, bir çığlık gibi yükselirken, aynı anda ve aynı yerde, kiliselerin çanları büyük bir gürültü çıkarıyordu. Bu, Filistin halkının, üç şehitlerinin arkasından, tam bir dayanışma ve ulusal birlik içinde olduğunu yansıtırken, İngilizlerin siyonistleri koruyacağını ve savaşı sürdüreceğini duyurmak anlamına geliyordu.''
On gün sonra, Nablus'ta, Al-Nacan Ulusal Okulu'nda, üç şehit için büyük bir anma töreni yapıldı. O gün, Tukan'ın bacısı Fadva, İbrahim'in Kanlı Salı şiirini okudu.
İbrahim Abdu'l Fattah Tukan/Şiirler / Çeviren Vecihi Timuroğlu
KANLI SALI
Uğursuz yıldız göründüğünde,
Sallandı kementlerde başlar,
Çanlar çaldı, ezanlar yükseldi
Filistin'in her köşe bucağında,
Gün kaşlarını çatıp giderken,
Gecenin karanlığı bastırdı,
Güllerin hüznü ve çığlığı
Doruğa çıktı ve bizim yerlerde
Yalnız ve yalnız ölüm gezindi.
Zaman geriye dönüyor gibiydi,
Devinimsizlik, kulluktu bize.
Tarih tanığımızdır, halkın
Sessizliği, şevk ile benimsenmiş görünüyor.
Savaşın, kulluğu kaldırmak için,
Özgürlüğün ülkesini köleleştirenler,
Hak ederler köleliği ve kulluğu.
***
Solgun bakışlı gün ileri geldi,
Solgun ve yorgun gün,
Eşi görülmemiş zulümlere tanıklık etti.
Öyle acıydı ki, o günü,
Kıyamet günü diye düşündüm.
***
Yakarıp ağlamak yararsız,
Bu, taştan merhamet dilemekle eştir.
Bazı taşlarla çeşmeler yapılır,
İngiliz yüreği, dilsiz bir mezardır.
ÜÇ SAAT
****
FUAT HİCAZİ'NİN SAATİ
Üç yiğitlik saatinde
Kahramanca savaşan babaların
Yurtları uğruna kanlarını akıtanların
Kutsal bir davanın sembolü olarak
İlk doğan benim
Ölümümü unutmayın
****
İKİNCİ SAAT MUHAMMET CAMCUM.
Ben inatçı savaşçıların saatiyim
Onur veren kutsanmış büyük edimlerin saati
Büyük onurlar yaşadım yoldaşlarımla
Muhammet'in ruhuna andiçtik
Onun yoluna ve yüksek adına
Özveriyle yükselteceğimize değerlerini ve bayrağını
Uğruna şehitlikten kaçmak ahlaksızlıktır
****
ÜÇÜNCÜ SAAT ATA AL-ZİR.
Özenli ve çalışkan saatiyim
ve de direncin saati
Direnen insanların akan kanlarını
Durdurma saati
Ölümün yüzünde yiğitlik
...
Senin adına andolsun Ata
Tanrı'nın uçmağı adına
Gençlerin gözyaşları adına
Yurdumuzu aslanlar gibi koruyacağımıza
FEDAİ
Sormayın Fedai'nin kurtuluşunu.
Onun canı avucundadır.
Onun savaşım coşkusu,
Ona bir kefen vermiş ve bir başyastığı.
Yüreği sevgiyle doludur
ve acılı ülkesi için yiğitlikle.
Sessiz, ama onurla bunu bekler.
O söyleyecek sözcükleri, yakacak
Yurdumuzun düşmanlarını ateşiyle.
Sessiz, ama sağlam, ölüm korkusu,
Tufanlar, onu durduramaz.
Onun yiğitliği, senden daha büyüktür.
İbrahim Abdu'l Fattah-Tukan, 1924'te, Beyrut'ta, Amerikan Üniversitesi Hastahanesi'nde, mide ülserinden dolayı yattı. O sırada, bir hemşireye âşık oldu. Onun için şiirler yazdı. 1926'da, İbrahim'le hemşire M. S.'nin ilişkisi duyulunca, Beyrut'ta kıyamet koptu.
İbrahim'in arkadaşı Ömer Faruk, Bayan M.S.'yi şöyle anlatıyor ''O, güzel değildi, ama albenili bir esmerdi. Geleceğe yönelik sözleri dikkate değerdi.''
Tukan, bir şiirinde, onu şöyle anlatıyor
O, kitaplığa geldi,
Hilesiz güzelliğiyle.
Bu sabah gördüm onu,
Parlak bir yıldız gibi baktı.
Dikkatle okuyor ve yazıyordu.
Çok yakınımdaydı, soluğum kesildi,
Kalbim kendiliğinden durdu.
ZAFER ŞARKISI
Robin'e
Ah Robin, sen Shakespeare'i oku.
En iyisini gerçekleştirerek bir sanat sultanının,
Shakespeare'in düşüncesini, en iyi sen bileceksin.
Shylock'un (1) ırası kanıt, ama yazık ki,
Shakespeare'in halkı, o büyük adamın
Bir zamanlar ne söylediğini unutmuş.
Sen, sanatın kanıtları, dünyanın kirini
Her kabı ve kazanı kaynatıyorsun.
Şaşırtıcıdır, en büyük gücü araştıracaksın.
Ah Yahuda, senin için barış yok,
yok Sholam, yok!
(1) Shylock, Shakespeare'in Venedik Taciri adlı oyunundaki Yahudi tüccar adı. Tefeci, cimri, amansız alacaklı karşılığında kullanılır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder