14 Aralık 2011 Çarşamba

Shakespeare'in Kral Lear'ı


Oyun, büyük ihtimalle Othello (1603-1604) ile Macbeth (1606-1607) aralığında yazılmıştır, bu yıllar Shakespeare’in trajediye en hakim olduğu yıllardır.1

Lear (Llyr ya da Ler) eski Britonların mitolojisinde mühim yer edinmiş olan bir figürdür. İrlanda ve Galya halk hikayelerinde çocukları üzerine öyküleri vardır. Bu hikayenin, Shakespeare’in de aşına olduğu bilinen, 16.yüzyıl Tudor türleri şunlardı: Monmounth’lu Geoffrey 12.yüzyılda yazdığı Historia Regum Britanniae (1136) adlı eserinde Lear’in üç kızı hakkında yazılmış olan bir halk masalını eklenmişti, Holinshed, bu masalı Chronicle’ına (1587) aktarmıştı, Edmund Spencer The Faerie Queene ve The True Chronicle History of King Leir adlı eselerinde hikayeyi konu etmişti, John Higgins The First Part of the Mirror for Magistrates (1574)—hepsi de mutlu sonla bitmişti.2 Shakespeare kendine ana kaynak olarak Holinshed’in versiyonunu seçer.3

Oyun, Kral Lear ve üç kızını (Gonorilla, Regan, Cordeilla) konu alır. Kral yaşlanınca topraklarını çok sevdiği üç kızı arasında paylaştırmak ister, bunu yapmadan önce her birine kendisini ne kadar çok sevdiklerini sorar. Büyük kızları, Gonorilla ve Regan, sevgilerini süslü kelimelerle abartarak babalarına sunarken Cordeilla ise şöyle der; “Bir kızın babasını sevmesi gerektiği kadar.” Bu lafın üstüne sinirden köpüren Lear kızını evlatlıktan reddeder, o sırada Cordeilla’ya talip olan Fransa Kralına çeyizsiz, gelin olarak verir. Ülke ise iki büyük kız arasında pay edilir.


Oyunda iki ana plot vardır: İlki Kral Lear ve kızlarının hikayesi, ikincisiyse Gloucester ve oğullarının (Edgar, Edmund) hikayesidir. Bu iki plot oyun içinde öyle ustalıkla birbirine bağlanmıştır ki, herhangi birini çıkartmak mümkün değildir. Zira bu tragedyanın sonunu sağlayan temel öğe Edmund’un kötülükleridir. Shakespeare, bu oyununa kadar hiçbir eserinde bu denli zengin bir kurgu yapmamıştır.

Oyun tarihsel oyun ya da bir tragedya gibi gözükse de hiçbirinin tür özelliklerini taşımaz. Oyunun sonunda, tarihsel oyunlardan aşına olduğum gibi düzeni sağlamak üzere uzak diyarlardan ülkeyi kurtarmaya bir prens gelmez, geri taç giyebilecek bir soylu da kalmaz. Oyun, yozlaşmış bir dünyadan kesit sunar adeta, buradan geriye kalan Albany, Kent ve Edgar ise bu yozlaşmış dünyanın “yıkılmış kalıntılarıdır”. Oyun kaos içinde son bulur. 

Oyun, gelen her sahneyle daha da karamsarlığa bürünür ve sonunda Lear, Gloucester, Cordeilla, Regan, Gonorilla ve daha birçoklarının ölümü ile son bulur. Shakespeare geleneksel mutlu sondan kaçmak için böyle bir yol izlemiş ve eseri dramatik bir yöne çekmiştir. Dönemin ve daha sonra gelen bazı yazar / eleştirmenler bu karanlık sona dayanamazlar ve “mutlu son” uyarlamaları yapılır, mesela; Natum Tate’nin uyarlamasında (1681); Kral’ın soytarısı cezalandırılır, Edgar ve Cordelia evlendirilir, Lear tekrar tahta çıkarılır ve ölene kadar tahtta kalır, bu uyarlama İngiliz sahnesinde yaklaşık 150 yıl kadar oynadı.

“Oyunu tekrar okumayı yüreği kaldırmayan” Shakespeare editörlerinden Dr. Samuel Johnson, bu itirafla 18.yüzyıl seyircinin de sesi olmuştur.4



1 King Lear, “Introduction” David Bevington
2 King Lear, “Introduction” David Bevington 
3 King Lear, “Kral Lear Üzerine” Prof. Özdemir Nutku 
4 King Lear, “Introduction” David Bevington      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder