23 Kasım 2011 Çarşamba

Tudor hânedanlığı hakkında bir hulâsa

İngiltere tarihin en bilindik Kral ve Kraliçelerinin çıktığı hanedanlık olan Tudor hanedanlığının (The Tudors) dönemi, 1485'te ilk Tudor olan Henry VII’ın Güllerin Savaşı’nı (Wars of Roses) bitirip tahta çıkmasıyla başlar. Bu aynı zamanda İngiltere'de Ortaçağı'n (Middle Ages) da bitmesi anlamına gelir. Güllerin Savaşı iki aristokrat aile olan Lancester ve York aileleri arasında çıkmış 1455-1485 yılları arasında devam etmiştir. Savaş Henry Tudor’un (Lancester ailesi lideri) Richard III’u (York ailesi lideri) savaş meydanında öldürmesi ile son bulur. Savaş adı bu ailelerin amblemlerinden gelir. Lancester ailesi kırmızı gül, York ailesi ise beyaz gül ile temsil edilir. Savaş amacı ise, İngiltere’yi kimin yöneteceğidir.
        
Henry VII’den sonra tahta altı karısıyla meşhur olan oğlu Henry VIII geçer. Abisinin (Arthur[1]) dulu, Aragonlu Catherine (Catherine of Aragon) ile evlendirilir. Bu evlilikten Mary (Mary I./Bloody Mary) isminde bir kızları olur. Ama Henry’nin aklı Anne Boleyn’dedir ve onunla evlenmek ister. Katolik inancına göre boşanma kesinlikle yasaktır, ancak iptal etme olabilir. Bunun şartı ise kadının evlenirken bakire olmadığının söylenmesidir[2]. Henry hemen Papa’ya mektup yazıp, istediğini kaleme alır. Lakin Papa bunu reddeder. Öfkelenen Henry 1534 yılında Kiliseyle ve Papayla olan tüm bağlarını keser ve bir yasa yayınlar, Act of Supremacy (Egemenlik Yasası). Bu yasaya göre İngiltere Kralı olan kişi hem ülkenin hem de kilisenin yöneticisidir. İngiltere neredeyse bir gecede din değiştirerek Protestan olur; bu 1517'de Alman keşiş Martin Luther’in öncülüğünde ortaya çıkmıştır. İngiltere’nin kilisesi artık Anglikan Kilisesi’dir. Bu yasaya aynı zamanda İngiliz Reform’u (The English Reformation) da denir.

Anne Boleyn ile evlenen Henry’nin Elizabeth (Elizabeth I.) isminde bir kızı olur. Daha sonra Jane Seymour ile evlenerek Edward (Edward VI.) isminde bir erkek çocuk sahibi olur.

Henry VIII’nın ölümü ile tahta oğlu Edward VI gelir. Edward sıkı bir Protestan ve ciddi sağlık problemleri olan dokuz yaşında bir çocuktur. Lakin onun yönetiminde bir çok insan Protestanlığa geçiş yapmıştır. On beş yaşında tüberkülozdan (verem) ölür.

Edward’ın ölümü ile tahta koyu bir katolik olan Henry’ın ilk kızı I. Mary gelir. Mary’nın iki büyük isteği vardır; İngiltere’yi tekrar katolik yapmak ve İspanya kralından bir çocuk sahibi olup bu iki ülkeyi birleştirmek. İlk istediğini gerçekleştirmek için hiç zaman kaybetmemiş ve Act of Supremacy’yı iptal etmiş, Papa ile görüşmelere başlamıştır. Protestan olan bir çok rahibi kazıklara geçirerek yakmıştır, Kanlı Mary lakabı buradan gelmektedir. Hamile olduğunu zannederek ölmüştür halbuki karnında büyüyen tümördür. Böylelikle ikinci istediğini de gerçekleştirememiştir.

Tahta çıkma sırası meşhur Anne Boleyn’in kızı meşhur I. Elizabeth'e gelmiştir (Elizabeth'le ilgili şeyleri başka zaman ayrıtılı yazarız). Mary’nın tersine Elizabeth babası ve annesi gibi bir Protestandır ve yasayı tekrar ilan eder, ama bu sefer Act of Supremacy II diye anılır. İngiltere bir kez daha ve temelli Protestan olur ve kilise bir kez daha kurulur. Elizabeth Protestanlığın yayılması için bir ceza sistemi geliştirir. Her Pazar kiliseye giden Protestanların rahip tarafından bir listesi çıkartılır. Bir iki kez gitmemeler mazeretten sayılabilir ama üç kez törene katılmayanlar yüklü miktarda para öderler. 

1603 yılında Elizabeth öldüğünde, bir varisi olmadığı için, tahta kuzeni James Stuart[3] gelir ve böylelikle Tudor hanedanlığının da sonuna gelinmiş olur. Bu dönem James'ın Hıristiyan adı olan Jacob ile anılır ve Jacobian dönemi denir.   


[2] Henry'nin durumunda ilk evliliğin gerçekleşmemesi bile gerekirdi. Çünkü Katolik inancı kardeşinin karısı ile olan evliliğe de sıcak bakmaz. Ama bir şekilde bu "bürokratik" işlem halledilir ve bu iki genç insan evlendirilir. Henry'nin ilk başlarda karısına aşık olduğu konuşulur ama sonralarda bir erkek çocuğu olmadığı için Tanrı tarafından abisinin karısıyla evlendiği için cezalandırıldığını düşünür. İşte bu evrede Anne ile tanışır.
[3] Elizabeth, James'in tahta çıkmasını hiç istemez. James'in annesi Mary Stuart Kraliçe Elizabeth'e suikast girişimleri nedeniyle Kraliçenin emri ile idam ettirilmiştir. Böyle bir namı olan kadının oğlunun Elizabeth'ten sonra tahta gelmesine bir ironi olarak da bakılabilir.
[1] Efsane bu ya, adı Arthur olan hiç bir prens kral olamayacaktır. Ulu kral Arthur'u geçmemesi adına. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder