
Ne var ki, Nisan 1803 tarihli bir mektubundan anlaşılacağı üzere Blake, Hayley türünde insanlardan, yani "bedensel yaşamına dost olurken ruhsal yaşamına düşman olanlar"dan hoşlanmazdı. Üstelik bağımsızlığını her şeyden değerli bildiği için, birisine sığınarak yaşamaya ancak üç yıl dayanabilmiş.
Ocak 1802 tarihli başka bir mektubunda ‘Buraya çıplak geldik; geldiğimiz gibi çıplak gidiyoruz’’ diyerek Londra’daki yoksulluğuna geri döndü. Daha sonraları, Felpham’da bağımsızlığıyla birlikte hayal gücünü de yitirme tehlikesi geçirdiğini belirtmek istercesine, ‘the visions were angry with me at Felpham’ (Felpham’dayken hayaller bana kızgındı) demişti.
Blake bağımsızlığını, dolayısıyla hayal gücünü karnının daha çok doymasına tercih etmişti. Bu denli zor bir kararın üstesinden gelmiş ve hiçbir zaman pişman olmadığını da açıklamıştır. Üretebilmesi için bağımsızlığına ve hayal gücüne ihtiyaçı vardı onun, fazladan bir kap yemeğe değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder